BELEDİYE VE KURUMSAL İTİBAR YÖNETİMİ
ÖZET
Problem Durumu: Günümüzde belediyelerde itibar yönetimine yönelik uygulamalar halkla ilişkiler birimleri tarafından yönetilmektedir. Bu amaçla birçok kaynak harcamaktadır. Kurumsal itibar yönetimine yönelik kaynak harcamalarının yasal mevzuat çerçevesinde iyi işleyen bir model çerçevesinde yapılması her belediye için önemlidir. Belediyelerde kurumsal itibar yönetim anlayışının bu model çerçevesinde gelişmesine yönelik uygulamaların yapılması ve sonuçlarının analizi ile bu alandaki kaynak israfının da önüne geçilecektir.
Araştırmanın Amacı: Bu çalışmanın temel amacı, yerel yönetimlerden olan belediyelerdeki kurumsal itibar yönetimi uygulamaları ve buna yönelik yürütülen faaliyetleri ile kurumsal itibarı oluşturan ana faktörleri ortaya çıkarmaktır.
Yöntem: Çalışma teorik boyutta ve üç bölümde ele alınmıştır. Bu çerçevede çalışmanın birinci bölümünde itibar, kurumsal itibar yönetimi kavramı ve kapsamı, itibarın temel unsurları, itibarın faydaları ile kurumsal itibarın ölçülmesi ve değerlendirilme yöntemleri ele alınmıştır. İkinci bölümde belediyelerde kurumsal itibarın oluşum süreci, belediye kişiliğini oluşturan hizmetler, belediye kimliğini oluşturan faktörler, belediye imajını oluşturan unsurlar ile vizyon ve liderlik faktörünün kurumsal itibar ilişkisi araştırılmıştır. Çalışma, tüm bölümlerin genel bir bakışla belediyelerde itibar yönetimine yönelik uygulama örnekleri değerlendirilerek kurumsal itibar yönetiminin işlevsel olarak yönetilmesine ilişkin model ve uygulama önerileri ile sonuçlandırılmıştır. Aynı zamanda belediyelerdeki itibar yönetim uygulamaları yerinde incelenmiş, gözlem ve mülakatlar yapılmıştır.
Bulgular: Bu çalışma kapsamında kurumsal itibar yönetim uygulamalarından sorumlu birim müdürleri ile mülakatlar yapılmıştır. Altı belediyedeki Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğündeki uygulamalar gözlemlenmiş, ikincil veriler incelenmiştir. Çalışma esnasında belediyelerde yürütülen kurumsal itibar yönetimi uygulamalarının çerçevesi ve kapsamının netleştirilmediği, bu alanda tutarlılık ve bütünselliğin yakalanamadığı ortaya çıkmaktadır.
Sonuç ve Öneriler: Elde edilen bulgular çerçevesinde belediyelerdeki kurumsal itibar yönetim modelinin uygulanması bu alanda yapılacak olan araştırmalara da öncülük edecektir. Belediyelerdeki kurumsal itibar yönetimine yönelik önerilen modelin uygulanması ile kurumsal itibar yönetim çalışmaların ve politikaların kavramsal çerçevesi belirlenecektir. Bu yaklaşımın gerçekleştirilmesi ile kurumsal itibar yönetimi alanındaki kaynak harcamalarının da disiplin altına alınmasına yardımcı olacaktır.
Anahtar kelimeler: İtibar, Kurumsal İtibar, Belediye
ABSTRACT
Problem Statement: Today, reputation management implementations in municipalities are managed by public relations units. Great deals of resources are spent for this purpose. It is important for all municipalities to spend these resources in accordance with the legal boundaries with a properly defined model. Managing and reporting the reputation management in conformity with this model prevents wasting the resources.
Resarch Aims: Main aim of this study is to reveal the the corporate reputation management implementations, activities and basic factors which generates the corporate reputation
Methodology: This is a theoretical study and is based on three sections: First section consists of reputation, corporate reputation management concept and its scope, basic elements of reputation, benefits of reputation, measurement of reputation and evaluation methods. We studied the process of formation of corporate reputation in municipalities, services/factors that forms the personality, identity and image of municipalities and the relationship between the leadership and corporate reputation in the second section. Study has been finalized with an evaluation of the reputation management practices. Reputation management practices were also mentioned in this last section.
Findings: Within the context of this study, interviews were conducted with the managers who are responsible for implementation of reputation management. Public Relations practices of six municipalities have been observed and the secondary data has been analyzed. As a result of these studies, it has been seen that the scope of the reputation management in municipalities is not clear and they are not consistent.
Conclusions and Suggestions: The implementation of municipal management model of corporate reputation will also be a Pioneer for the folowing papers in this field.The conceptual framework of the practices, the developed model and policies has been defined. By following this approach, the consumption of the corporate reputation management can be controlled as well.
Key words: Reputation, Institutional Reputation , Municipality
1. GİRİŞ
Günümüz şartlarında ister özel sektörde olsun isterse kamuda olsun kurumların, pazardaki bilinirlikleri ve vatandaş tarafından algılanmaları oldukça önemli bir durum haline gelmiştir. Vatandaş algılarındaki değişim oldukça zor ve uzun bir süreç gerektirir. Olağanüstü durumlarda kurumların faaliyet yürüttüğü sektördeki algılanmaları daha önemli bir anlam ifade etmektedir. Özel sektör ile kamu kurum ve kuruluşlarında vatandaş veya diğer paydaşlar ile yürütülen ilişkilerdeki tutarlılık bilhassa yerel yönetimlerde daha büyük bir önem kazanmaktadır. İtibar, bir kurumun hizmetlerinden yararlanan veya hizmet üretmesine katkı sağlayan tüm paydaşlarca atfedilen toplam yargı olarak tanımlanabilir. Yerel yönetimlerdeki itibar kavramını ise; vatandaşlar, belediye çalışanları, birlikte iş yaptığı diğer kurum ve kuruluşlar ile iş verdiği taşeron firmaların toplam algıları olarak tanımlamak yanlış olmayacaktır. Belediyelerde itibar yönetimi, seçimle işbaşına gelen yöneticilerin vatandaş ve diğer paydaşlarda oluşturdukları algılar ile ilgilidir. Yasalarla kurulan ve belirlenen misyonu çerçevesinde hizmet üreten ve sunan belediyelerin kişiliği de oluşacaktır. Kişiliği oluşmuş belediyelerin kimliğini ise; kurumun kültürü, felsefesi, iş yapış tarzı, deneyimi, kurumsal iletişimi, davranışı ve görsel dizaynı belirleyecektir. Belediyelerin kurumsal imajını vatandaşların, tedarikçilerin, siyasi partilerin, diğer kamu kuruluşlarının ve genel anlamda tüm kamuoyunun algıların toplamı oluşturmaktadır. Belediye kurumsal itibarının oluşmasında belediye kişiliği, kimliği ve imajının yeterli olmadığı başkanın kişiliği, projelere hakimiyeti, kurumu ve kamuoyunu yönetme gücünün bileşkesi olan liderlik faktörünün de etkili bir faktör olarak ortaya çıkmaktadır. Oluşan belediye itibarı siyasal anlamda kuruma karşı duygusal bir bağ oluşmakta ve bu durum oy verme tercihlerine olumlu veya olumsuz yönde etki etmektedir.
2. İTİBAR, KURUMSAL İTİBAR YÖNETİMİ KAVRAMI VE KAPSAMI
TDK Büyük Türkçe Sözlüğüne göre Arapça kökenli bir kelime olan itibar, “saygınlık, saygı görme, değerli, güvenilir olma durumu, prestij” anlamına gelirken ikinci bir tanımlamada ise; “kişisel itibarı ticari ilişkiye dayandırarak borç ödemede güvenilir olma durumu” diye açıklanmaktadır. İtibar; bir kişi ya da bir şey hakkında insanların genel algısıdır. Bir kişinin geçmiş davranışlarını da dikkate alarak veya kişinin karakterine dayanarak ne kadar takdir edildiği ve beğenildiği olarak da tanımlanabilir. Kurumsal itibar ise, genel anlamda kurumların çalışanlarınca ve paydaşlarca algılanmaları olarak da tanımlanabilir. Literatürde ise; kurumsal itibara yönelik çeşitli tanımlamalarla karşılaşmaktayız.
Kurumsal itibar birçok araştırmacı tarafından ele alınmıştır. Farklı bakış açısı ile tanımlansa da aralarındaki temel bağ kişilik, kimlik ve imaj olarak karşımıza çıkmaktadır. JACKSON P. itibarı; finansal yatırımları ve örgütsel gelişimi hızlandıran bir değer olarak tanımlarken SHERMAN, M. L. ise; “itibar, kurumsal değerlerle toplumun değerleri arasındaki etkileşimin bir ürünüdür” diye tanımlamaktadır (Karaköse, 2006).
Kurumsal itibar ile ilgili tanımlamaları incelersek; kurumsal itibar; tüm paydaşların kurumsal itibara yönelik görüşlerini, iç kimliği ve dış paydaşların özellikle müşterilerin kuruma ilişkin görüşlerini içeren dış imajı da kapsayan kollektif bir kavramdır (Uzunoğlu ve Öksüz, 2008,111-123).
Kurumsal itibar; kurumların geçmişteki hareketleri ve değişik paydaşlar üzerinde değer yaratan etkiler bırakma yeteneği sonuçlarının kolektif betimlemesi olmaktadır. Bu, hem iç hem de dış paydaşların göreceli durumlarını ölçmekte; hem rekabete dayalı olmakta hem de kurumsal çevreleri içermektedir (Fombrun ve Van Riel 1997, 6).
Kurumsal itibar; gözlemcilerin, kuruma uzun dönemde atfedilen finansal, sosyal ve çevresel etkileri değerlendirmesine ilişkin kolektif yargıdır (Barnett vd., 2006: 28).
Kurumsal itibar; genel olarak paydaşların ‘kurumun ne olduğu’, ‘kurumun sorumluluklarını nasıl yerine getirdiği’, ‘paydaşların beklentilerinin nasıl karşılandığı’ ve ‘kurumun sosyal politik çevreye uyum sağlamaktaki bütün performansına’ ilişkin değerlendirmelerinin uzun dönemli kombinasyonudur (Anca ve Roderick 2007, 135-136).
Bir kurum; paydaşlarının kendi hakkındaki olumlu düşünceleri, izlenimleri ve değerlendirmeleri sonucunda güçlü bir itibara sahip olacaktır. Kurumun paydaşlar tarafından nasıl algılandığı kurumsal itibar literatürünün anahtar sorusudur (Wry ve Deephouse, 2007).
Tanımlamaları dikkate aldığımızda kurumsal itibar; bir kurum için o kurumla ilgili kamuoyundaki algıların bütünüdür, denilebilir. Adı geçen kurum belediye olunca ise; çalışanların, vatandaşların, etkileşimde olduğu diğer kurum ve kuruluşların, tedarikçilerin, yerel ve ulusal basının ve diğer kamuoyunu oluşturan tüm faktörlerin belediye ile ilgili algılarının toplamı anlaşılmalıdır. Bu çerçevede ele alındığında belediye itibarı denilince; özel sektör örgütlerinde olduğu gibi hedef müşterilerinden farklı olarak bütün vatandaşlarda oluşan algılar şeklinde değerlendirilmelidir. Yani herhangi bir şirket, ağırlıklı olarak kendi müşterileri nezdindeki itibarı yönetmekle sorumludur. Belediyelerde itibar yönetiminde ise; farklı faktörlerin olmasının yanında hinterlandının geniş olması itibarın yönetimini daha karmaşık hale getirmektedir. Belediyelerde itibar yönetiminin zorlu yönlerinden birisi de siyasi ilişkilerin varlığıdır. Her ne kadar belediye başkanı seçimden sonra taraf gözetmeksizin hizmet üretse de bağlı bulunduğu siyasi partiye karşı da sorumluluklarının olduğu bir gerçektir.
Kurumsal itibar yönetiminde kurum tarafından kamuoyuna yönelik tek taraflı verilen mesajlar yeterli değildir. Önemli olan kamuoyunda oluşan algıların yönetilmesidir. Bu durumda da özellikle belediye bünyesindeki halkla ilişkiler birimlerinin aktifleştirilmesi zorunludur. Çoğu zaman belediye hizmetlerinin vatandaşlara iletilmesinde kullanılan argümanların doğru sonuçlar vermediği ve hedef kitleye ulaşmada sıkıntıların yaşandığı bilinmektedir. Etkili iletişim ağının kurulması ve yönetilmesi bu anlamda öne çıkmaktadır. Kurumsal itibar yönetimi, vatandaşların algılamaları ile gerçek arasındaki farkın kapatılmasına yönelik faaliyetlerin bütünü olarak da tanımlanabilir. Bu çalışmalar kapsamında belediyelerde vatandaş ve diğer paydaşlarla ilişkide bulunan birimler ile halkla ilişkiler beyaz masa, kültür ve sosyal işler adı altındaki birimlerin değişen vatandaş ihtiyaç ve beklentileri çerçevesinde yeniden yapılandırılması gereği, bir görev olarak karşımıza çıkmaktadır.
3. İTİBARIN TEMEL UNSURLARI
Yukarıda itibarı açıklarken soyut kavram olan toplam algılamalardan bahsetmiştik. Toplam algı ise kurum personeli, vatandaş, tedarikçiler ve diğer kurum ve kuruluşların o kurumla ilgili algıları olarak tanımlanabilir. BROTZEN itibarın temel unsurlarını imaj, kimlik ve şahsiyet diye belirtmektedir (Karaköse, 2006).
Kişilik (şahsiyet): Örgütün gerçekte ne olduğunu yani karakterini ve değerler sistemini ifade eder. Bir anlamda kurumun ruhudur.
Kimlik: Örgütün kendisiyle ilgili düşünceleridir. Başka bir deyişle, örgütün kendisini nasıl gördüğü, iç paydaşlar tarafından nasıl algılandığını ifade eder. İtibarı güçlendirmek amacıyla girişilen kurumsal iletişim faaliyetlerini içerir.
İmaj: Paydaşların örgütü nasıl gördüğü anlamına gelir. Dış paydaşların örgütle ilgili algılamalarıdır da denilebilir.
İtibarın temel unsurlarından biri olarak belirtilen kişilik faktörü, belediyelerde üretilen hizmetler ve belediyelerin kuruluş amacıyla yani misyonu ile doğrudan bağlantılıdır. Belediyelerin görev ve yetkileri yasa ile belirlenmektedir. Dolaysıyla belediye, kuruluşuyla birlikte bir kişilik kazanmaktadır, demek yanlış olmayacaktır.
Örgüt kimliği; şirketin stratejisi, anahtar yöneticilerin felsefesi, örgütün kültürü ve tasarım unsurlarının harmanlanması sonucunda oluşur (Gray ve Balmer, 1998,695-702)
Belediye kimlik unsuru; belediye çalışanlarının, kendi kurumları hakkındaki algılarından oluşmaktadır. Halkla ilişkiler birimlerinin belediyeye yönelik yürüttüğü iletişim faaliyetleri bu kapsamda değerlendirilmelidir.
Kurum kimliği ile en çok karıştırılan kavram, kurum imajıdır. Bu iki kavram birbirinden farklı olup etkileşim içerisindedir. Biri kurumun fiziksel açıdan nasıl tanındığı ve kurumsal olarak nasıl kavrandığı ile ilgilidir (Peltekoğlu, 2001, 374).
Kurum kimliği için yapılan bir başka tanımlamada ise; “Kimlik oluşturmak amacını taşıyan planlı, bilinçli olarak kullanılan, arzulanan imajın oluşturulmasını hedefleyen ve ifade edilmiş kurum felsefesine dayanan bir yönetim aracıdır (Okay, 2000, 293).” denilmektedir. Yine kurum kimliği stratejisi bir kuruluşun tüm iletişim faaliyetlerini içine alarak kurum içinde bir bütünleşme ve kurum dışında da yüksek bir imaja sahip olma çabalarını kapsamaktadır (Okay, 2000, 71).
Kurumsal imaj ise; vatandaşların, tedarikçilerin ve diğer ilişkide oldukları kurum ve kuruluşların belediye hakkındaki algılarının toplamı olarak belirtilebilir. İmaj uzun süreçte elde edildiği için imajın değiştirilmesi de hayli zaman almakla birlikte hiç de kolay olmamaktadır.
İtibar yönetiminde bu üç unsurun kendi aralarında bir uyum sergilemeleri önemli olduğu kadar liderlik ve vizyon faktörünü de dikkate almak gerekmektedir. Özellikle kişilik ile imaj arasındaki ilişkinin güçlülüğü itibar yönetiminde doğru sonuçların alınmasını da beraberinde getirecektir. Yani belediye hem kendi çalışanlarınca hem de dış paydaşların algılamalarını yönetmek zorundadır. Aksi durumda belediye, yürüteceği hizmetlerden kaynaklanan olumsuz algılarla mücadele etmek durumunda kalacaktır. Ayrıca belediyeler sorumluluğunda olan işleri yürütmenin yanında oluşan algılarla mücadeleye de çaba sarf etmek zorunda kalacaktır. Örneğin; vatandaşa ve şehre yönelik çok iyi hizmetler sunmalarına rağmen olumsuz imaja sahip olan belediye başkanları bir sonraki seçimleri kaybedebilmektedirler.
4. İTİBARIN FAYDALARI
Kişi ve kurumlar için itibar önemli bir durum arz ederken bunun sürekli kılınması yani itibarın devam ettirilmesi de bir o kadar önemlidir. Belediye hizmetlerinde rekabet söz konusu olmadığından rakiplere göre hareket tarzı belirlemek çok doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Ancak iyi bir itibar için vatandaşların ve diğer paydaşların desteğini almak da faydalı olacaktır. Özellikle tedarikçilerin belediyeler ile iş yapma eğilimlerini arttıracak böylelikle belediyeler daha kaliteli hizmet sunabileceklerdir. Dolaysıyla belediyeler öz kaynaklarını daha verimli kullanma yoluna girmiş olacaklardır. Tedarikçi firmaların belediyelerle iş yaparken belediyenin hak edişteki ödeme hızı bu firmalar için de hayati bir öneme sahiptir. Belediyelerin bu noktada hassas olmaları gerekmektedir. Diğer bir deyişle belediyelerin finansman performansı tedarikçilerce dikkate alınmaktadır. Bu açıdan yaklaşıldığında büyük tedarikçi firmaların bir belediye ile çalışıyor olması birçok taşeron firmanın da o belediye ile iş yapma isteğini olumlu yönde etkileyecektir.
Bir kamu kuruluşu olan belediyelere personel alımları her ne kadar ilgili mevzuat ile sınırlı da olsa da hem belediyeler arası personel geçişlerinde hem de sözleşmeli personel çalıştırılmasında belediyelerin itibarı önemli bir hal almaktadır. Özellikle belediyelerde çalışan nitelikli personelin itibarı yüksek belediyelere geçiş yapma istekleri de pozitif yönlü olabilmektedir. Bu nedenle itibarı yüksek belediye nitelikli personel konusunda diğer belediyelere göre avantajlı bir konuma geçmektedir. Bu durum beraberinde belediyelerin daha kaliteli hizmet verme kapasitelerini arttırmasını sağlayabilecektir.
Coğrafi yapılaşmanın uygun olması durumunda itibarı yüksek belediyeler yeni yatırımlar çekeceği gibi yerelde vatandaşlara yönelik olarak da istihdam yaratacaktır. Yatırımların yapılması sonucu belediyeler de gelirlerini arttıracaktır. Birçok belediyenin kaynak üretme konusunda yaşadığı sıkıntılar dikkate alındığında bu durum daha bir önemli olmaktadır. Yeni yatırımlarla birlikte yerelde sağlanacak olan ekonomik girdiler sonucu vatandaşların yaşam standartları da artacaktır.
Yukarıda sayılan faydaların yanında özellikle itibarın doğru yönetilmesi sonucu siyasi kazanımların olacağı da bir gerçektir. Önemli olan bu alanda kurum itibarı ile belediye başkanının itibarının aynı düzlemde paralelliğini sağlayabilmektir.
5. KURUMSAL İTİBARIN ÖLÇÜLMESİ VE DEĞERLENDİRİLMESİ
Kurumsal itibarın ölçülmesi ve değerlendirilmesine yönelik birçok yöntem olduğu gibi kuruluşlar da mevcuttur. Araştırma yapan kuruluşlar arasında ölçümlerde farklılıklar bulunmaktadır. Bu farklılıkların nedeni yapılan araştırmalarda hedef alınan örneklemler arasındaki farklılıklardır. Bazı kuruluşlar doğrudan vatandaşları örneklem olarak alırken bazıları da üst düzey yöneticileri örneklem olarak kullanmaktadır. Dolaysıyla çıkan sonuçlar da farklı olabilmektedir.
Farklı sonuçların ortaya çıkmasının bir başka nedeni de sorulan sorularla ilişkilidir. Diğer bir deyişle soru sayısı ve değerlendirmede kullandıkları kriterler arasındaki farklılıklardır. Ayrıca zaman dilimleri arasındaki farklılıklar da sonucu farklı kılabilmektedir. Yapılan araştırmaların aynı zaman diliminde yapılmaması, değişen koşulların ortaya çıkması sonuçları etkilemektedir. Bahsi geçen araştırmalarda ortaya çıkan farklılık durumları, itibarın ölçülmesi ve korunması noktasında da risk faktörünü beraberinde getirecektir.
Fortune Dergisi işadamlarına yönelik yayınları ile bilinmekle birlikte kurumsal itibarın ölçülmesini de kendi kriterleri ile uygulamaktadır. Daha çok özel sektöre yönelik olarak yaptığı araştırmalarda kurumları kendi kriterleri çerçevesinde değerlendirmektedir. Fortune dergisi yaptığı araştırmada kurumların yönetim kalitesi, ürün kalitesi, yenilikçilik, uzun vadeli yatırım değeri, finansal performans, insanları kuruluşa çekme ve kuruluşta tutma, topluma ve çevreye karşı sorumlu olma, kurumsal kaynakları etkili kullanma ve global vizyon ve uluslararası pazarlara entegrasyon başlıklarında değerlendirmektedir (Kadıbeşegil, 2007, 113).
Kurumsal itibarın ölçülmesine yönelik olarak araştırma yapan bir başka kurum da Financal Times gazetesidir. Bu gazetenin kullandığı kriterler ise; dünyada en çok saygı duyulan şirket, kendi sektöründe dünyada en saygın olan şirket, hissedarlarına en yüksek değer sağlayan, en yaratıcı/yenilikçi ürün ve hizmetleri sunan, en etkili kurumsal yönetişim (iyi yönetim) yapan şirket ve en yüksek sosyal sorumluluk duyarlılığına sahip olan şirket olarak değerlendirmekte ve bir sıralamaya tabi tutmaktadır.
Reputation Institute ise kurumsal itibar kriterlerini altı ana faktör başlığıyla belirlemiştir. Ürün ve hizmetler, finansal performans, çalışma ortamı, sosyal sorumluluk, vizyon & liderlik ve duygusal özellikler olarak belirlemiştir (Kadıbeşegil, 2007, 114).
Yukarıda adı geçen kurumların yaptığı kurumsal itibar değerlendirme kriterlerinin ortak noktaları olsa da hedef alınan örneklemlerin farklılığı sonuçları etkilemektedir. Araştırmacıların bir kısmı finansal boyuta ağırlık verirken diğer bazı araştırmacılar ise sosyal sorumluluk kriterine önem vermekte ve buna göre değerlendirmektedir.
6. BELEDİYE KAVRAMI VE KAPSAMI
Anayasamızın 127. Maddesinde belediyeler ile ilgili Mahallî idareler tanımlanırken; “il, belediye veya köy halkının mahallî müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişileridir” (1982 Anayasası M.127). Mahallî idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenir” diye belirtilmektedir. Belediyelere yönelik yürürlükte olan kanun ise 03.07.2005 tarihinde kabul edilen 5393 sayılı Belediyeler Kanunu’dur. Bu kanuna göre nüfusu 5.000 ve üzerinde olan yerleşim birimlerinde belediye kurulabilir. İl ve ilçe merkezlerinde belediye kurulması zorunludur (5393 sayılı kanun, M.4).
7. BELEDİYENİN GÖREV VE SORUMLULUKLARI
5393 sayılı belediye kanunu belediyelerin görev ve sorumluluklarını belirlerken mahallî müşterek nitelikte olmak şartını esas almak koşuluyla;
İmar, su ve kanalizasyon, ulaşım gibi kentsel alt yapı, coğrafî ve kent bilgi sistemleri, çevre ve çevre sağlığı, temizlik ve katı atık, zabıta, itfaiye, acil yardım, kurtarma ve ambulans, şehir içi trafik, defin ve mezarlıklar; ağaçlandırma, park ve yeşil alanlar, konut, kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik ve spor, sosyal hizmet ve yardım, nikâh, meslek ve beceri kazandırma, ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi hizmetlerini yapar veya yaptırır. Büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 50.000'i geçen belediyeler, kadınlar ve çocuklar için korunma evleri açar.
Devlete ait her derecedeki okul binalarının inşaatı ile bakım ve onarımını yapabilir veya yaptırabilir, her türlü araç, gereç ve malzeme ihtiyaçlarını karşılayabilir; sağlıkla ilgili her türlü tesisi açabilir ve işletebilir; kültür ve tabiat varlıkları ile tarihî dokunun ve kent tarihi bakımından önem taşıyan mekânların ve işlevlerinin korunmasını sağlayabilir; bu amaçla bakım ve onarımını yapabilir, korunması mümkün olmayanları aslına uygun olarak yeniden inşa edebilir. Gerektiğinde, öğrencilere, amatör spor kulüplerine malzeme verir ve gerekli desteği sağlar, her türlü amatör spor karşılaşmaları düzenler, yurt içi ve yurt dışı müsabakalarda üstün başarı gösteren veya derece alan sporculara belediye meclisi kararıyla ödül verebilir. Gıda bankacılığı yapabilir (5393 sayılı Belediye Kanunu M.14) biçiminde belirtmektedir.
İtibar yönetimi açısından belediyelerin görev ve sorumlulukları incelendiğinde kanunda da açıkça belirtilen görevleri, kurumun kişiliği yani misyonu ile ilgilidir. Kurumların varoluş gerekçesi olarak tanımlanacak olan misyon kavramının özel sektörden farklı olarak belediyelerde yasa ile çerçevesi belirlenmiştir. Temel kıstas yürütülecek olan hizmetlerin müşterek olmasıdır. Yine belediyeler kar amacı gütmedikleri için hizmetlerin yerine getirilmesinde öncelik sırası; belediyelerin malî durumuna ve hizmetin ivediliğine bakılarak belirlenir.
8. BELEDİYELERDE KURUMSAL İTİBARIN OLUŞUM SÜRECİ
Belediye itibar politikalarından doğrudan belediye başkanı sorumludur. Belediyelerde yürütülen halkla ilişkiler faaliyetleri temel işlevinin itibar yönetimi çerçevesinde yeniden ele alınmasında fayda vardır. Bu açıdan incelendiğinde belediye itibarı tek bir ilişki ile açıklanamayacak kadar karmaşıktır. Belediyelerin yürüttüğü faaliyetler açısından rakibinin olmaması ve kamu yararı olmazsa olmaz, temel ilke olduğu için itibarının oluşum sürecini kurgularken yürütülen hizmetlerde müştereklik, kalite, süreklilik ve ulaşılabilirlik kriterleri önem arz etmektedir. Örgüt itibarı ve imajı kuvvetli olduğunda müşteri sadakatinin de yükselme eğilimi gösterdiğini ortaya koyan araştırmalar da mevcuttur (Nguyen ve LeBlanc, 2001a ve 2001b). Yine yapılan bazı araştırmalar sonucunda şayet, örgüt sosyal performans bağlamında olumlu bir itibara sahip ise; o örgütün kendisine, ilgili gruplar tarafından “meşru” sıfatı verildiği görülmüştür. Bu sayede örgütler, teknik performansları zayıf olarak değerlendirilse dahi mazur görülebileceklerdir (Zyglidopoulos, 2003,70-81).
8.1. Belediye Kişiliği:
Belediyelerin misyonunu incelerken kurumsal karakter ya da kişiliğini ne kadar dile getirdiğine bakmak gerekir. Kişilik kavramını, belediyenin içinde bulunduğu mevcut durum olarak değerlendirirsek; belediyelerin kuruluş felsefesini anlamamız kolaylaşır. Belediyelerin kişilik kazanması yasalarla sağlandığından bu kazanım özel sektör kurumlarına göre daha hızlı ve köklü olacaktır. Bu durum özel sektöre göre belediyeleri avantajlı bir konuma taşımaktadır. Belediyeler kurulduğu andan itibaren misyon mücadelesi vermeyecek belirlenen yasalar çerçevesinde hizmet üretecektir. Dolaysıyla da itibarı oluşturan ana unsurlardan kimlik ve kurumsal imajla etkileşimi daha güçlü olacaktır.
Belediye kişiliğini tanımlarken belediyelerin yürütecekleri hizmetlere ilişkin olarak ilgili yasa ve yönetmeliklerde belirlenen görevleri gruplandırdığımızda belediyenin temelde beş ana alanda faaliyetlerini yürüttüğünü görmekteyiz.
Şekil: 1. Belediye kişiliğini oluşturan hizmetler
Gruplandırılan beş ana hizmet alanını oluşturan hizmetler 5393 sayılı yasa ile belirtildiği gibi sosyal hizmetler ana grubunda; öğrencilere yönelik hizmetler, kültür hizmetleri, eğitim ve bilinçlendirme hizmetleri, sportif faaliyetler ile meslek ve beceri kazandırma hizmetleri şeklindeki alt başlıklarından oluşmaktadır.
İmar ve şehircilik hizmetleri başlığı altında gruplandırdığımız hizmetler ise; alt yapı ve üst yapı hizmetlerine yönelik faaliyetlerden oluşmaktadır. Su ve kanalizasyondan park ve bahçelere yönelik faaliyetlere kadar yapılacak hizmetlerin hepsi bu alanda sayılabilir.
Şehir yaşamına yönelik hizmetler ana grubunda ise; şehrin yaşanabilirliğine yönelik temizlik, çevre koruma, asayiş ve güvenlik (aydınlatma ve mobese kamera sistemleri), mezarlık ve itfaiye hizmetleri gibi faaliyetler yer almaktadır.
Planlama ve denetim hizmetleri ise; kontrol ve denetim, şehrin planlanması, halk sağlığı hizmetlerinden oluşmaktadır.
Ulaşım ve trafik hizmetleri ise; kente ulaşım, kent içi ulaşım, otogar, otoparklar gibi hizmetlere yönelik yürütülen faaliyetleri kapsamaktadır.
Belirtilen bu ana hizmet alanları kanunla belirlenmiş ve ilgili yönetmeliklerle de desteklenmiştir. Yürütülecek hizmetlerin çerçevesi kanunla belirlenirken uygulamadaki en büyük problem ise, kaynak üretme noktasında ortaya çıkmaktadır. Kaynak üreten belediyeler belirlenen çerçevede misyonu gereği faaliyet yürütmektedirler. Ana başlıklarıyla verdiğimiz bu faaliyetlerin dışında belediyelerin yaptığı ve yapacağı birçok faaliyet bulunmaktadır. Yapılacak olan işlerin çerçevesini yasalar belirlemektedir. Belediyelere ilişkin son dönmelerde çıkarılan mevzuata göre yapılacak olan işlerde görevlendirilecek personelin yeterlilikleri ve personel sayıları ise “belediye ve bağlı kuruluşları ile mahalli idare birlikleri norm kadro ilke ve standartlarına dair yönetmelik” ile belirlenmiştir (İçişleri Bakanlığı, 22.2.2007 Tarih ve Sayı; 26442 ).
8.2. Belediye Kimliği;
Her kurumun bir kimliği vardır ve kurum kimliği sadece görsel unsurlardan kurumsal dizayndan değil aynı zamanda kurumsal iletişim, davranış, kurum kültürü ve felsefesinden meydana gelmektedir. Kurumlar ilk önce kendini tanımalı ve sonra kendini dışarıya anlatmalıdır (Wally, 1999, 135).
Belediyenin uzun dönemde stratejik olarak planlanmış amaçlarına ulaşabilmesi, arzu edilen imaja sahip olabilmesi için kendini ve kurum felsefesini çalışanlarına, vatandaşlara tanıtmak için kullandığı tüm metotların toplamı belediyelerin kurum kimliğini oluşturmaktadır.
Kurum kimliğinin bir firma, ürün, hizmetin ismi, logosu, antetli kağıdı, taşıt araçlarının dizaynından firma binasının genel görünümüne, iç dekorasyonuna, işçilerin kıyafetlerinden elemanların davranış biçimlerine, kurumun yönetim şeklinden işletme sistemine, çalıştırdığı yöneticilerin kalitesinden üretime her türlü görüntü, stil ve mesajlara kadar uzanan stratejileri belirlenmiş, planlı birbirleri ile koordineli uyum içinde çalışan bir güç sistem bütünlüğü olduğu bir gerçektir (Garbett, 1988: s.74).
Şekil: 2. Belediye kimliğini oluşturan faktörler
Belediye kimliği, çalışanların istek ve beklentilerini karşılamanın yanında çalışanların ortak değerler doğrultusunda davranmasını da sağlamalıdır. Bir başka deyişle belediye kimliği, belediye personeli kendi kurumunu nasıl görüyor? Deneyimleri, iletişimi gibi iç çevre algısı olarak değerlendirebileceğimiz toplam düşünceleridir. Bu nedenle personelin memnuniyeti, beklentileri ve hedeflerinin belediye stratejik amaçlarıyla paralel olması önemlidir. Belediyenin kendi personeline yönelik ürettiği hizmetler bu anlamda değerlendirilmelidir. Personelin motivasyonuna yönelik yürütülen çalışmaların yanında özellikle mesleki ve kişisel eğitimler de bir o kadar önemlidir. Personelin kendi kurumu hakkındaki algısı belediye kimliğini oluştururken belediyenin ürettiği müşterek hizmetler açısından belediye imajını oluşturan dış algının da bir parçası olmaktadır. Yani belediye personeli aynı zamanda belediye tarafından üretilen hizmetlerden faydalanmakta ve buna göre de bir algısı oluşmaktadır. Böyle bir durumda personelin algısı belediye kimliğinin bir parçası olarak değerlendirilmelidir. Çünkü personelin bu grup içerisinde üstlendiği rol, belediye imajının içerisinde oynadığı role kıyasla daha belirleyicidir.
8.3. Belediye İmajı;
Kurumsal imaj; müşterilerin, tedarikçilerin, hissedarların, daha genel anlamda kamuoyunun örgüte ilişkin izlenimlerinden meydana gelmektedir. Ancak belediye söz konusu olunca; vatandaşlar, tedarikçiler ve diğer kurumların ve belediye başkanlarının üyesi olduğu siyasi parti ile rakip parti algılarının toplamı olarak değerlendirilmelidir.
Belediye paydaşların her birinin, belediye hakkında farklı kaynaklardan elde etmiş oldukları duyumları, deneyimleri, görüşleri ve bunlar doğrultusunda geliştirdikleri beklentileri olabilir. Bu nedenle, öncelikle belediye için paydaşların kim olduğu, onların belediye hakkındaki mevcut algılamalarının irdelenmesi gerekir.
Şekil: 3. Belediye imajını oluşturan unsurlar
Belediyelerin kuruluş amacı ve ürettikleri hizmetler açısından özellikle paydaşların kurum hakkındaki algıları önemlidir. Bunların yönetilememesi durumunda siyasi sonuçlar da olumsuz olabilir. Belediyeler hizmetlerin vatandaşlar nezdinde yarattığı etkiyi ölçmeli ve buna göre strateji ve politika belirlemelidir. Kurumsal imajın vatandaş boyutundaki kazanımları siyasi olacaktır. Vatandaş memnuniyet ve beklentilerinin karşılanması, algının pozitif yönlü olmasını beraberinde getirecektir. Kuşkusuz belediyelerde hizmet üretmenin yanında belediye başkanlarının bir sonraki dönemi de düşünmeleri göz ardı edilecek bir konu değildir.
Belediyeler, hizmet üretirken birçok tedarikçi ile işbirliğine gitmektedir. Üretilen hizmetin kalitesinin yanında hizmet sürekliliği de önemlidir. Bu durumda da belediyelerin finansal gücü tedarikçilerin algısını etkilemektedir. Yürütülen projelere yönelik tedarikçilere ödeme gücü, belediye imajını etkileyen unsurlardan olmaktadır.
Vatandaşlara yönelik üretilen hizmetlerde salt belediyeler yetkili değildir. Aynı zamanda ister mücavir alan dışında kalan isterse mücavir alan içinde bulunan diğer kamu kurumları da çeşitli hizmetler üretmektedirler. Şehrin yaşanabilir hale getirilmesine yönelik yürütülen güvenlik, trafik vb hizmetlerde bu kurumlar ile işbirliğine gidilmesi durumu söz konusu olur. Hizmet üretme sürecinde diğer kamu kuruluşları ile belediyelerin işbirliği sonucu bir algı ortaya çıkmaktadır. Belediyelerin kaynak ve yasal yükümlülükleri çerçevesinde diğer kamu kuruluşları ile yürütülen ortak çalışmalar neticesinde karşılıklı bir algı ortaya çıkmaktadır. Ortak çalışmalar esnasında kalite, esneklik, yardımlaşma gibi konularda olumlu veya olumsuz algılar ortaya çıkmaktadır.
Belediye imajını etkileyen unsurlardan biri de siyasi algılardır. Bu durum belediye başkanının üyesi olduğu siyasi parti ve muhalif partilerce oluşturulan algılardır. Oluşan algıların yönetilmesi ve buna göre politikalar üretilmesi başkanlar için oldukça önem arz etmektedir.
Yukarıda belirtilen belediye imajını oluşturan algıların dışında imajın oluşmasına etki eden çeşitli faktörler de mevcuttur. Merkezi hükümet, yerel ve ulusal basın ve ülkedeki STK’lar nezdinde de o belediyeye yönelik bir algı oluşmaktadır. Ortaya çıkan tüm bu paydaş algıların toplamı belediye imajını oluşturmaktadır.
8.4. Vizyon & Liderlik
Belediye kurum itibarını oluşturan ana faktörlerin yanında ele alınması gereken temel unsurlardan biri de vizyon ve liderliktir.
Şekil: 4. Belediye itibarında başkan faktörü
Kamu hizmetlerinde süreklilik esas olsa da belediyelerde seçilen başkanın stratejik planı ve vizyonu önemli bir durum arz etmektedir. Çünkü başkanın hizmet üretmedeki tarzı kuruma hükmetmektedir.
Belediye başkanlarının kendi kurumlarını yönetme gücü, kuruma hâkim olmasıyla birlikte başlar. Personelinin ihtiyaç ve beklentilerini iyi tahlil eden adil davranan ve bu çerçevede çözüm üreten bir başkan kuruma hâkimiyeti sağlayacaktır. Bu çalışmalarını yürütürken kurumun diğer paydaşlara karşı itibarını ve temsil kabiliyetini de doğru görevlendirmeler ile yürütebilir. Belediye başkanının iş ve projelere hakimiyeti, teknik işlerden anlıyor olmasından ziyade kendi ekibini harekete geçirerek ve motive ederek işi tamamlama becerisi ile ölçülecektir.
Belediye başkanının kamuoyunu yönetmesi ise; siyasi ve kamu hizmetlerine ilişkin olarak oluşan yargıları yönetmesindeki başarısıyla ilgilidir. Bu da daha çok yürütülen hizmetlerin kamuoyuna doğru tanıtılmasına bağlıdır. Vatandaşların yürütülen ve yürütülecek projelerden haberdar olması yanlış algılamaların önüne geçilmesini sağlayacaktır.
Belediye işlerinin yanında, oluşacak algılamaları etkileyen bir başka unsur da başkanın kişiliği ile ilgilidir. Başkanın kişiliği farklı değişkenlerin bir araya gelmesiyle oluşur. Bunlar; dürüstlük, güzel ve etkili konuşma, mütevazılık, dinamiklik, pratik zekâ, hitabet yeteneği, bilgi ve kültür seviyesi, yenilikçilik şeklindeki kişilik özellikleridir. Ayrıca problemler karşısında başkanın yapıcılığı, girişimciliği, yetkinliği, şıklığı ve ulaşılabilirliği gibi faktörler de etkili olmaktadır.
9. BELEDİYELERDE İTİBAR YÖNETİMİNE YÖNELİK UYGULAMA ÖRNEKLERİ
Belediyelerde itibarın yönetimine yönelik çeşitli uygulamalar yapılmaktadır. İtibar yönetimi politikalarının belirlenmesinden başkanlık makamı sorumlu olsa da uygulamada halkla ilişkiler birimleri bu görevi üstlenmektedirler. Ancak belediyelerde halkla ilişkiler biriminin temel işlevi itibar yönetimi olması gerekirken uygulamalarda daha çok sosyal ve kültürel faaliyetler ile sınırlı kalmaktadır. Belediyelerde yürütülen faaliyetlere vatandaşların ulaşılabilirliği ve beklentilerini karşılaması, bunun ölçülmesi ve bunlarla ilgili olarak analizlere tabi tutulması şeklindeki uygulamalar yetersiz kalmaktadır.
Birçok isim altında belediyelerde teşekkül etmiş olan beyaz masa, halkla ilişkiler vb uygulamalar, daha çok güncel problemlere yönelik şikâyetlerin değerlendirildiği veya topluca yürütülecek olan bir faaliyete ilişkin başvuru noktası olmaktan öteye gidememiş birimler halindedir. Bugünkü uygulamalarda beyaz masaların proaktif hale getirilmesi ve itibar yönetiminin gereklilikleri çerçevesinde yeniden yapılandırılması kaçınılmazdır. Bu çerçevede vatandaşların belediyeye ulaşımını kolaylaştırıcı çalışmalar yapmak yerinde olacaktır. Özellikle fiziki olarak merkez binaya uzak sayılabilecek mahallelere yönelik mobil hizmet masaları aktif hale getirilebilinir. Aynı kapsamda vatandaşın belediyeye kolay ve hızlı erişimini sağlayabilecek Call Center benzeri bir yapının oluşturulması ve bu yolla vatandaşların belediye ile ilgili beklenti ve şikâyetlerini iletebilecekleri bir mekanizmanın sağlıklı işlemesi birçok belediye için faydalı olacaktır.
Özellikle beyaz masa vb adlar altında belediye ile vatandaşların iletişimini güçlendirici çalışmaların etkinliğini arttırıcı faaliyetleri destekleyici argümanların geliştirilmesi faydalı olacaktır. Bu kapsamda vatandaşlar tarafından belediyeye iletilen talep ve şikayetler bizzat başkanın ağzından yazılacak mektuplar ile olumlu veya olumsuz cevaplandırılması belediyeye yönelik algıları etkileyebilir. Belediyeye yönelik algıların yönünü pozitif hale getirebilecek bir başka uygulama da özellikle belediye başkanının her ay periyodik olarak belirli bir sayıda vatandaşı telefonla araması etkili olacaktır.
Ülkemizde çok yaygın olmasa da kullanılmaya başlanılan Web ortamı gün geçtikçe önem kazanan itibari çalışmalardan biri olarak değerlendirilmektedir. Günümüzde belediye faaliyetleri, belediyeye ait bilgiler çok hızlı bir şekilde yayılmaktadır. Bundan dolayı belediyeler reaktif davranmanın ötesinde proaktif davranma durumundadırlar. Belediyenin ürettiği hizmetler görsel materyaller kadar olmasa da sosyal paylaşım sitelerinde paylaşılabilmektedir. Özellikle belediye Web sitelerinin güncelliği, içeriğinin yanında e-belediye uygulamaları oldukça önemlidir. Online borç sorgulama, online şikayet ve taleplerin iletilmesi ve sonuçlarının iletilmesi itibarı güçlendirici faaliyetler olarak değerlendirilebilinir.
Son dönemlerde belediyelerdeki itibar çalışmaları incelendiğinde Fortune dergisinin itibar kriterleri arasında yer alan toplum ve çevreye karşı sorumlu olma durumu belediyelerde ister AB yasalarına uyum çerçevesinde olsun isterse de vatandaşların yaşam standardını arttırıcı faaliyetlerden olsun çevreye ve topluma karşı sorumlu olmaya yönelik projeler üretilmektedir. Belediyelerce yürütülen sosyal ve kültürel faaliyetlerden olan toplu evlilik organizasyonları, dezavantajlı vatandaşlara yönelik faaliyetler bu açıdan birer örnek teşkil edebilir. Vatandaşların kendi yaşadığı şehrin tarihi ve turistik alanlarından yeterince haberdar olmaması nedeniyle ve ülkemiz tarihinde önemli bir yere sahip alanların topluca ziyaret edilmesi, rehberlik faaliyetlerinin yürütülmesi olumlu sonuçları beraberinde getireceği muhtemeldir. Ancak özellikle STK’lar ile yürütülen çalışmalar genel anlamda istenen sonuçlardan çok yürütülen birer etkinliğin ötesine gidememektedir.
Belediye başkanının katılımıyla halk günü ve benzeri toplantıların yapılmasının yanında gerekli planlamalar yapılarak her mahallede toplantıların düzenlenmesi de önem arz etmektedir. Bu yöntemle vatandaşın belediyeye ulaşması hatta belediyenin vatandaşın yaşadığı mekâna gitmesi ve sorunları yerinde çözüme ulaştırması belediye hanesine artı puan olarak yansıyacaktır.
Belediyelerce yürütülen kültürel etkinlik çalışmaları genel anlamda belli mekanlarda yapılmakta ve salt o mahallelerde bir anlam kazanmaktadır. Oysa ki sosyal ve kültürel etkinliklerin belli bölgelerde yapılmasından ziyade yaygınlaştırılması önem kazanmaktadır. Mahallelerin sosyo-ekonomik ve kültürel farklılıkları dikkate alınarak farklı mahalle ve bölgelerde farklı etkinliklerin düzenlenmesi bu etkinliklerin verimliliği ve ulaşılabilirliğine olumlu etkiyi gerçekleştirilecektir. Bu çalışmalar itibar yönetiminin çerçevesini belirleyeceği gibi belediye başkanının siyasi kazanımlarını da beraberinde getirecektir.
Tartışılması gereken uygulamalardan bir tanesi de vatandaşa yönelik meslek ve beceri kazandırma kurslarının geliştirilmesi ve sonuç alıcı faaliyetlerin yürütülmesidir. Birçok belediyemiz sözü edilen kursları açmakta ancak özel sektör ve STK’lar ile gerekli işbirliği yapamadığı için kursların başarısı tartışılmaktadır. Özellikle gençlere yönelik bu tür organizasyonlarda gerekli yasal mevzuatlar çerçevesinde kuruluşlar ile işbirliği yaparak istihdama yönelik alternatif yöntemler geliştirilebilir. Belediye sınırları içerisinde yer alan organize sanayi bölgesi yönetimleri ile gerekli protokoller yapılarak bu yönlü çalışmalar yürütüle bilinir.
10. SONUÇ VE ÖNERİLER
Belediyelerde kullanılacak olan itibar yönetimine yönelik tüm çalışmaların yaşanılan şehrin demografik yapısına, kültürel alt yapısına, toplumsal değerlerine uygun olması çalışmanın başarısı için zorunludur. Çünkü bazı belediyelerde yapılacak olan çalışma verimli olurken bir başka belediye için boşa kaynak harcamanın ötesine geçemeyecektir. Bu nedenle yürütülecek olan çalışma öncesinde ilk çalışma olarak belediyelerin şehirle ilgili tüm bilgilerinin yer aldığı bir veritabanının olması sağlıklı yaklaşım olacaktır. Belediye ve başkanın itibarına yönelik üretilecek politikalarını belirlemeden önce belediye başkanlarının siyasi kazanımına etki edecek seçmen davranışlarını incelemekte fayda vardır.
Seçmenin oy verme kararı pek çok faktörden etkilenir. Bunlar arasında en önemlileri olarak, siyasal ürün (siyasi partinin lideri, adayları, ideolojisi vb.), psikolojik etmenler (ait olma, yakınlık duyma vb.) ve referans gruplarının etkisi sayılabilir. Referans grupları, kişinin tutumlarını, fikirlerini, değer yargılarını ve davranışlarını doğrudan veya dolaylı olarak etkileyen bir insan topluluğudur. Bu grup, aile ve diğer yüz yüze ilişkilerin olduğu yakın çevre (arkadaşlar, komsular, meslektaşlar, kurum ve kuruluşlar vb.) ile kişinin üyesi olmadığı gruplar ve doğrudan ilişkisi olmayan kişilerden (artistler, sarkıcılar, sporcular vb.) oluşur. Bu bağlamda, referans grupları seçmen karar verme sürecine etkisi olan en önemli etmenlerden biridir. Aile kurumu ise en etkin referans gruplarından biri olarak bireyi etkilemektedir. (Aydın, K, Özbek, V. 2004). Bu çerçevede yapılacak olan çalışmaların kapsamı değerlendirildiğinde itibarın yönetimi önemli bir hal almaktadır.
Seçmen davranışları üzerinde yapılan çalışmaları değerlendiren Newman ve Sheth bu konuda seçmen tercihlerini etkileyen beş faktör saymaktadır. Bu faktörlerden birincisi olan rasyonel ölçütleri; seçmenlerin bir siyasi partinin seçilip iktidara gelmesi halinde ondan sağlanacak olan ekonomik, sosyal, dış siyaset uygulamaları gibi rasyonel yarar ve beklentileri olarak tanımlamaktadır. Örneğin işsizliğin olduğu bir mahallede yürütülen seçim çalışmalarında işsizliğe çözümü ön plana çıkaran ve bu konuda çözüm üretebileceğine yönelik bir algının oluşturulması aday olan belediye başkanı için artı bir değer olmaktadır.
Bilişsel değer faktörünü ise ne yapılacağından daha çok ne yapıldığı ile ilgilidir. Seçmen mevcut yönetimden memnun olmamışsa, tercihlerinde bilişsel yönün ağırlığı artacaktır. Bu faktör vatandaşları geçmiş dönemde şehre yönelik yapılan çalışmalar algılamasıyla ilgilidir. Yapılan çalışmaların güzel bir geleceğe hizmet ediyor olduğu algısı bilişsel değere yönelik örnekler olarak değerlendirilebilinir.
Vatandaşlar partilerle olan ilişkilerini psikolojik, sosyal ve siyasal sembollerle gerçekleştirirler. Bu durum başkan ve mensubu olduğu siyasi partinin vatandaş nezdindeki imajı ile ilgili algılardan oluşmaktadır. Bunun yanında siyasal temalarla bu durumun desteklenmesi gerektiğini belirten siyaset bilimcileri de bulunmaktadır. Seçmen davranışlarını etkileyen faktörlerin tanımlanmasında siyaset bilimciler, seçmen tercihlerinde ideolojinin; pazarlamacılar ise imajın daha etkili olduğunu söylemektedirler. Yukarıda da belirtildiği gibi vatandaşlar bir adayı, onun imajı ile değerlendirmektedirler.
Vatandaşların seçim davranışlarını etkileyen temel faktörlerden birisinin de belediye başkan adayının kişiliği olduğunu belirtmiştik. Aday kişilik özellikleri vatandaş tarafından dikkate alındığı ve buna göre tercih yapıldığı Newman ve Sheth’ın değerlendirmelerinde belirtilmektedir.
Vatandaşların seçim davranışlarını etkileyen bir başka faktör de beklenmeyen durumlardır. Beklenmeyen durumlar kimi adaylar için fırsat yaratırken kimilerini zor durumda bırakabilir. Örneğin ekonomik krizler ve siyasal rejimin kesintiye uğradığı dönemler sonucunda vatandaşın seçim tercihleri değişebilmektedir. Ülkemizde yaşanan ekonomik kriz ve siyasal rejimin kesintiye uğradığı dönem sonrasındaki seçmen davranışlarındaki değişimler buna örnek verebiliriz.
Yukarıda sayılan seçmen davranışlarını etkileyen faktörlerin yanında özellikle ülkemizde seçmenler toplum içinde bulunan çeşitli alt gruplarla sürekli etkileşim içerisindedir. Dolayısıyla bir grubu referans alan bir kişi o grubun siyasi tercihlerini de benimseyebilir. Özellikle grup üyeliği A.Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi teorisinde belirtilen çeşitli gereksinimleri belirli bir düzeyde karşılıyorsa, referans grubun siyasi tercihlerini benimseme düzeyi de aynı oranda artacaktır. (İslamoğlu, 2002: s.82).
Seçmen davranışlarıyla ilgili yapılan araştırmalar incelendiğinde çeşitli modeller ile karşılaşılmaktadır. Ancak önemli olan ülkemizdeki seçmenlerin davranışlarını belirleyen ana faktörleri belirleyebilmektir. Hatta mikro anlamda kendi şehrimize yönelik modeli ortaya çıkarabilmektir.
……………………………………………
KAYNAKLAR
1. Türk Dil Kurumu. “Büyük Türkçe Sözlük”, http://tdkterim.gov.tr/bts/, (16.12.2009).
2. Yard.doc.dr. Karaköse, Turgut. “Örgütlerde İtibar Yönetimi”, www.akademikbakis.org /sayi11/ makale/itibar.doc (16.12.2009).
3. Uzunoğlu, E. ve Öksüz B. (2008), “Kurumsal İtibar Riski Yönetimi: Halkla İlişkilerin Rolü” http://uvt.ulakbim.gov.tr/uvt/index.php (12.12.2010)
4. Fombrun C ve Van Riel C (1997) “The Reputational Landscape, Corporate Reputation Review”, 1, 5-13.
5. Barnett M L, Jermier J M ve Lafferty B A (2006) “Corporate Reputation: The Definitional Landscape. Corporate Reputation Review”, 9, 26-38.
6. Anca C E ve Roderick B (2007) “The Influence of Brand Image and Company Reputation Where Manufacturers Market To Small Firms: A Customer Value Perspective”, Industrial Marketing Management Journal, 36, 135-137.
7. Wry T ve Deephouse D L (2007), “An Examination of the Relationship between Corporate Social Performance and Stakeholder Perceptions of Corporate Social Performance”, http://www.reputationinstitute.com/members/nyc06/wry.pdf (15.11.2009).
8. Gray, E.R. ve Balmer, J.M.T. (1998). “Managing corporate image and corporate reputation”. Long Range Planning, 31, 695-702.
9. Peltekoglu F. (2001), Halkla İlişkiler Nedir?, Beta Yayınları, İstanbul.
10. Okay A. , (2000), Kurum Kimliği, Mediacat Yayınları, Ankara.
11. Okay A. , (2000), Kurum Kimliği, Mediacat Yayınları, Ankara.
12. Kadıbeşegil, S. (2007). Kurumsal İtibar Yönetimi. Kapital Medya Hizmetleri A.Ş. İstanbul.
13. Kadıbeşegil, S. (2007). Kurumsal İtibar Yönetimi. Kapital Medya Hizmetleri A.Ş. İstanbul.
14. Aydın, K, Özbek, V. (2004). “Ailenin Seçmen Davranışları Üzerindeki Etkisi”, http://sbe.kou.edu.tr/kosbed/dergi%2008/aydin.pdf (15.11. 2009).
15. Nguyen, N. ve LeBlanc, G. (2001a). “Corporate image and corporate reputation customers retention decisions in services”, Journal of Retailing and Customer Services, 8, 227-236.
16. Nguyen, N. ve LeBlanc, G. (2001b). “Image and reputation of higher education institutions in students’ retention decisions”. The International Journal of Educational Management, 15,6/7, 303-311.
17. Zyglidopoulos, S.C. (2003). “The issue life-cycle: Implications for reputation for social performance and organizational legitimacy”. Corporate Reputation Review, 6, 70-81.
18. WALLY, Olins (1999), “Corporate Identity”, Campus, New York.
19. GARBETT, Thomas (1988), “How to Build a Cororations İdentity and Project its İmage”, Lexington Book, USA.
20. İslamoğlu, A. Hamdi, (2002), Siyaset Pazarlaması, Beta Basım Yayıncılık, İkinci Basım, İstanbul.
21. Oury J (2006) “A Guide to Corporate Social Responsibility What Do I Do Differently on a Monday Morning”, www. ouryclark.com/fileserve.aspx?oıd=188&lıd=0. (15.11.2009).
İletişim
Sosyal Medya
+90 (555) 480 02 45
Merkez;
Paradigma Yönetim ve Danışmanlık,
Kalabak Mahallesi 3330. Sokak No:21 Urla/İzmir
Şube;
Paradigma Yönetim ve Danışmanlık,
Gürpınar Mah. Pekmez Cad. Yayla Sok. Villa No:17
Beylikdüzü/İstanbul